Danıştay 9. Dairesi |
Tarih : 03.03.2016 |
Esas No : 2013/8535 |
Karar No : 2016/1137 VUK Md. 30 KDVK Md. 29, 34 |
YASAL DEFTER VE BELGELERİN İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMEMESİ |
Defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle re’sen takdire gidilmesi yerinde ise de, davacı tarafından, defter ve belgelerin incelenmek üzere hazır olduğu, istenmesi halinde ibraz edilebileceği hususu dava ve temyiz dilekçelerinde ileri sürüldüğünden, re’sen araştırma ilkesi uyarınca Vergi Mahkemesince yükümlünün defter ve belgelerinin istenilmesi, ibraz edilecek olan defter ve belgelerden vergi dairesinin de haberdar edilmek suretiyle söz konusu belgelerin gerçekten alış yaptığı emtialara ait faturalar olup olmadığının araştırılması ve gerçek alış faturaları gözönüne alınarak ödenecek verginin tespiti için bu defter ve faturalar üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle ortaya çıkacak sonuca göre uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği hk.
İstemin Özeti: Davacı adına 2007 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2007/Ocak-Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür nedeniyle artırılarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; bir katı aşan vergi ziyaı cezası yönünden kabul eden, diğer kısımlar yönünden reddeden Vergi Mahkemesinin kararının; dilekçelerde ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.
Karar: Uyuşmazlıkta, davacı adına, 2007 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2007/Ocak-Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma
değer vergisi ile tekerrür nedeniyle artırılarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; davacının yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesine neden olacak bir mücbir sebebin olayda bulunmadığı, her ne kadar bir cilt faturanın eksik olması nedeniyle ibraz edilen defter ve belgelerin kabul edilmediği ileri sürülse de mahkemelerince buna ilişkin belge istenilmesine karşın cevap verilmediği, buna göre indirimlerin reddinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle bir katı aşan vergi ziyaı cezası yönünden kabul eden, diğer kısımlar yönünden reddeden vergi mahkemesi kararının; dilekçelerde ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.
Vergi Mahkemesi kararının, bir katı aşan vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının dayandığı hukuki sebepler ve gerekçesi Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı idarece ileri sürülen iddialar temyize konu kararın bu hususlara ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
Vergi Mahkemesi kararının, tekerrür nedeniyle artırılarak kesilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacının temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde “re’sen vergi tarhı” tanımlanmış, aynı maddenin 3. bendinde, bu Kanun’a göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği açıklanmıştır. Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmemesi halinin, re’sen takdir sebebi sayılacağı kuşkusuzdur.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanun’un 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda re’sen araştırma ilkesi benimsenmiş, aynı Kanun’un 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266. maddesinde, hakimin özel veya teknik bilgiyi gerektiren bir konuda bilirkişi incelemesi yaptırmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.
Olayda, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle re’sen takdire gidilmesi yerinde ise de, davacı tarafından, defter ve belgelerin incelenmek üzere hazır olduğu, istenmesi halinde ibraz edilebileceği hususu dava ve temyiz dilekçelerinde ileri sürüldüğünden, yukarıda sözü edilen re’sen araştırma ilkesi uyarınca Vergi Mahkemesince yükümlünün defter ve belgelerinin istenilmesi, ibraz edilecek olan defter ve belgelerden vergi dairesinin de haberdar edilmek suretiyle söz konusu belgelerin gerçekten alış yaptığı emtialara ait faturalar olup olmadığının araştırılması ve gerçek alış faturaları gözönüne alınarak ödenecek verginin tespiti için bu defter ve faturalar üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle ortaya çıkacak sonuca göre uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyiz isteminin reddine, davacı temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin kararının bir katı aşan vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, tekerrür nedeniyle artırılarak kesilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.