Mükellef ile idare arasındaki uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmemesi ya da mükellefin uyuşmazlığı idari yollarla çözmeyi tercih etmemesi durumunda hak aramak ya da uyuşmazlığın çözümünü sağlamak amacıyla dava açmak mümkündür.Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için ilgililerin yargı merciine belli bir süre içinde başvurmaları gerekir. Aksi takdirde süre itibari ile hiçbir kısıtlama yapılmadan dava açma hakkının tanınması idari işlemin sürekli dava tehdidi altında kalması sonucun doğurur.
Bu durum ise idari işlemlerin istikrarı açısından sakıncalıdır. İdari dava açma süresi içerisinde uyuşmazlık konusunda dava açılmaz ise artık uyuşmazlığın dava konusu edilmesi mümkün değildir. Bu süreden sonra yapılacak başvurular süre aşımı nedeniyle red edilir.
İdari Yargılama Usulü kanununun 7. maddesine göre dava açma süresi,Danıştay’da ve idare mahkemelerinde 60 gün, vergi mahkemelerinde ise 30 gündür. Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin kurul halinde verdikleri nihai kararlara karşı tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurabilir. Buna karşılık aynı kanunun 45. maddesinin 2. bendine göre idare ve vergi mahkemelerinin tek hakimle verdikleri nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde bölge idare mahkemesine itiraz başvurusu yapılabilir.
Vergi davalarında dava açma süreleri oldukça önemlidir. Çünkü bu süreni geçirilmesi halinde açılan davalar süre aşımı yönünden ön inceleme aşamasında reddedilir. Bu konuyla ilgili genel ilke yazılı bildirim veya yazılı bildirim yerine tebligatın yapıldığı tarihi izleyen günden başlayarak dava açma süresinin işleyeceğidir.
Bu esas içinde İdari Yargılama Usulü kanununun 7. maddesinde 2 numaralı fıkra
hükmünde sürelerin;
a) İdari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı
b) Vergi, resim ve harçla benzeri mali yükümler ile bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda;
b a- Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın,
b b- Tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin,
b c- Tescile bağlı verilerde tescilin yapıldığı,
b d- İdarenin dava açması gereken konularda ise ilgili mercii veya komisyon kararının idareye geldiği tarihi izleyen günden başlar.
Bu sürelere tatil günleri de dahildir. Ancak sürenin son günü tatil gününe rastlarsa süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar. İdari Yargılama Usulü Kanununda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.
Vergi Usul Kanununda ve Amme Alacaklarını Tahsil Usulü Kanununda özel dava açma sürelerinden de söz edilmektedir.
Vergi Usul Kanununda konu ile ilgili şöyle açıklamalar vardır:
a) Maliye ve Bayındırlık Bakanlıkları Emlak Vergisi Kanununun 10. maddesi ve ilgili tüzük hükümlerine göre bina metre kare inşaat maliyet bedellerini, genel beyanın yapılacağı sürenin başlangıcından dört ay önce müştereken tespit edip resmi gazete ile ilan ederler. Vergi Usul Kanununun 49/a maddesine göre Türkiye sanayi ve ticaret ve deniz ticaret odaları bu bedellere karşı resmi gazetede ilan tarihini izleyen on beş gün içinde Danıştay’da dava açabilir.
b) Vergi Usul Kanununun 49/b maddesine göre takdir komisyonlarının arsalara ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin takdirlere karşı il ve ilçe ticaret odaları, ziraat odaları ve mahalle ve köy muhtarlıkları ilgili vergi mahkemesinde on beş gün içinde dava açabilirler. Vergi mahkemelerinin bu konudaki kararlarını karşı beş gün içinde Danıştay’a temyiz başvurusu yapılabilir.
c) Vergi Usul Kanununun ek 7. maddesine göre uzlaşmanın vaki olmaması durumunda vergi davası açma süresi bitmiş veya on beş günden az kalmışsa dava açma süresi uzlaşmanın vaki olmadığını belirleyen tutanağın mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gündür. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda yer alan özel dava açma süreleri ise şöyledir:
a) Ödeme emrine muhatap olanların ödeme emrine,
b) Haklarında ihtiyati haciz uygulananların haczin sebebine,
c) İhtiyati tahakkuk üzerine ihtiyati haciz uygulamasına muhatap olanların ihtiyatı tahakkuk miktarına ve sebebine karşı açacakları davalarda dava açma süresi yedi gündür (AATUHK Md. 15, 20). Görevli olmayan yerlere başvurulduğu takdirde hangi kuralların uygulanacağı
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 9. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Buna göre;
1- Çözümlenmesi Danıştay, İdare veya vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli veya askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev yönünden reddi halinde, buna ilişkin kararın kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Bu durumda görevsiz yargı yerine başvurma tarihi, Danıştay, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir.
2- Adli veya askeri yargı yerlerine açılıp, görevsizlik nedeniyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra, yukarıda belirtilen otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise, bu süre içinde idari dava açılabilir.