Öncelikli olarak “verginin tarhını”açıklamaya çalışacağız.
Esas itibariyle aleyhine dava açılabilecek tarhiyat, mükellef beyanına dayanmayan, ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyattır ve kural olarak kendi beyanları üzerine yapılan tarhiyata karşı dava açma hakları bulunmamaktadır. Ancak istisnai olarak bu beyanlar üzerine tarh edilen vergilere karşı da dava açılabileceği kabul edilmektedir.

İlave Bir Verginin Tarh Edilmiş ve Mükellefe Tebliğ Edilmiş Olması

Yükümlülerin ödemeleri gereken vergileri beyan etmemeleri veya eksik beyan etmeleri durumunda
kendilerine ikmalen, re’sen yada idarece tarhiyat yapılmaktadır. Mükellef yönünden dava hakkının
doğması için bu tür bir tarhiyat yapılmış ve mükellefe tebliğ edilmiş olması gerekir.
İkmalen, re’sen ve idarece yapılan tarhiyatlar mükellefe ihbarname ile tebliğ edilir ve mükelleflerin dava açma hakları bu tebliğle birlikte doğar.

Burada sözü edilen ilave tarhiyat sadece beyan üzerine yapılan tarhiyatları değil, bazı durumlarda matrah önceden belli olmasına rağmen, mükelleflerin vergilendirmeye ilişkin yükümlülüklerine zamanında yerine getirmemeleri
nedeniyle dönem vergisinin tarh edilememesi ya da ilk vergilendirme döneminde beyan veya belirli matrahlar
üzerinden dönemlerinde tahakkukuna olanak verilmemesi durumlarında ilave tarhiyatı da kapsamaktadır3.
Emlak vergisinde ve motorlu taşıtlar vergisinde değişikliklerin mükelleflerce bildirilmemesi ya da damga vergisinde verginin zamanında ödenmemesi durumlarında verginin mükellefe tebliği ihbarname ile yapılır ve bu tebliğ ile dava açma hakkı doğar.