Vergi hukuku uygulamasında vergi uyuşmazlığı vergi idaresi ile vergi yükümlüleri arasında vergi dolayısıyla ortaya çıkan hukuksal anlaşmazlıklardır. Genel olarak, vergi uyuşmazlıkları, vergi borçlusu ile vergi alacaklısı arasında vergiyi doğuran olay, vergi yükümlülüğü, tarh, tebliğ, tahakkuk, ceza kesme, tahsil işlemleri ve uygulamalarından ortaya çıkmaktadır.
Örneğin, vergi mükellefine yapılan bir tebligat nedeniyle bu işlem mükellef için bir ihtilaf konusu olabilmesi için bu tebligattan dolayı mükelleflin maddi veya manevi haklarının ihlal edilmiş olması gerekmektedir. Burada yapılan tebligat bir vergilendirme işlemi ile ilgili ise bu işlemin yetki, konu, şekil ve neden yönlerinden birinin yada bunlardan birkaçının bulunması durumunda, uyuşmazlık ortaya çıkmış olacaktır.
Konumuza dönecek olursak burada vergi dairesi tarafından mükellefe tebliğ edilen düzeltme fişlerinin vergi davasına konu edilip edilmeyeceği hususları tartışılmaktadır. Bugün itibariyle vergi daireleri tarafından basılı olarak kullanılan örnek form no: 2605-b nolu ve DMO Basın Müessesesi tarafından basılan “düzeltme fişleri” vergi dairelerinde yeteri kadar bulunmaktadır. Bu formlarda genel olarak 2 tablo yer almaktadır. Tablo 1 de mükellef bilgilerinin yanı sıra “yanlış işlemler” ve yanlış yapılan tahakkuk veya ihbarname bilgileri bulunmaktadır. Bunun hemen altında vergi dairesi alındısı, türü, yılı, taksiti ve varsa fiş tutarı veya gecikme zammı yer almaktadır.
Öte yandan tablo 2 de ise; “doğru” olarak bulunması gereken mükellef bilgileri ile tahakkuk ve ihbarname ve vergi dairesi alındısı bilgileri yer almaktadır. Ayrıca, bu düzeltme fişlerinin en son kısmında düzeltmenin nedeni tablosu bulunmaktadır. Bu bölüme yapılan düzeltme ile ilgili bilgiler yer verilmektedir.
Diğer taraftan, düzeltme fişinin arka sayfasında çeşitli notlar maddeler halinde sıralanmaktadır. 1. madde olarak, yapılan düzeltmeye vergi mahkemesinde dava açma hakkı saklıdır.[1] Son 4. maddede ise düzeltmeye karşı dava açılması halinde yetkili mahkeme ……. vergi mahkemesidir. Şeklinde bilgiler yer almaktadır. Pek çok vergi mükellefi kendisine tebliğ edilen bu düzeltme fişleri üzerine ne gibi işlem yapacağı konusunda zaman zaman tereddüt yaşamaktadır. Oysaki bu düzeltme fişleri esasen önemli bir belge olup, bunun üzerine mükelleflerin dava açma hakları saklıdır. Dava açmada süre bilindiği gibi düzelte fişinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün olacaktır. Bu süre adli tatil yada çalışmaya ara vermeye tekabül etmesi durumunda dava açma süresi 11 Eylül tarihine kadar uzayacaktır.[2]
Düzeltme fişleri esasen bir vergi ve ceza ihbarnamesi gibi hüküm ifade eden önemli vesikalardır. Bu fişlerin vergi dairesi memurları tarafından düzenlenmesi üzerine ilgili servis şefi, müdür yardımcısı ve vergi dairesi müdürü tarafından uygun görülmesi halinde “uygundur” ibaresi yazılarak vergi dairesi müdürü tarafından imzalanır ve VEDOP ortamında onaylanır. Düzeltme fişleri en az 3 nüsha olarak tanzim edilmektedir. Bunlardan bir nüshası ilgili vergi mükellefine taahhütlü posta ile tebliğ edilecektir. Diğer 2 nüsha mükellefin dosyasında ve lüzumu halinde vergi dairesine muhasebe servisine verilmektedir.
Düzeltme fişleri hukuken mükelleflerle ilgili hak doğurucu bir işlemdir. Düzeltme fişinin asıl dayanağı 213 sayılı VUK ve vergi daireleri işlem yönergesinden kaynağını almaktadır. Düzeltme fişleri bazen mükelleflere fazla ve yersiz ödediği vergiler ve cezaların red ve iadesinde de kullanabilmektedir. Örneğin, bir mükellefe düzeltme sonucunda reddi gereken tahsilat fazlalığı bulunması durumunda mükellefin bu parayı düzeltme fişinin tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde vergi dairesine müracaat edip alması gerekmektedir. Bu süre içerisinde mükellefin ilgili vergi dairesine başvurmadığı durumlarda “istem hakkı” düşer.[3] Mükellefin kendisine edilen düzeltme fişini alması ile beraber vergi dairesine yapacağı başvurularda tebliğ olunan “düzeltme fişi” ile konuya ilişkin tahsilat belgesinin birlikte getirilmesi zorunludur. Aksi halde düzeltmenin yapılması olanaksız hale gelebilecektir. Mükellefin fazla ödediği vergi dairesi makbuzunu kaybetmesi durumunda bununla ilgili gazete ilanı vergi dairesine sunulmalıdır.
213 sayılı VUK’nun 117 ve 118. maddelerinde yazılı bulunan hatalardan biri nedeniyle mükelleflerden alınan fazla vergi düzeltme fişine dayanılarak ancak terkin olunmaktadır. Fazla vergi mükelleften tahsil edilmiş ise bu miktar mükellefe iade edilir. Düzeltme fişinin bir nüshası, mükellefe tebliğ edilir. Mükellef tebliğ tarihinden başlayarak bir yıl içinde parasını geri almak üzere müracaat etmediği takdirde iade hakkı ortadan kalkar. Buradaki bir yıllık başvuru süresi, hak düşürücü süre niteliğindedir.
Vergi daireleri kuruluş ve görevleri yönetmeliği 24.12.1994 tarih gün ve 22151 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin 11/2-e md hükmüne göre vergi daireleri tarafından yapılan tahsilat fazlalıkları “düzeltme fişi” ile mükelleflere geri iade olunmaktadır.
Danıştay 9. Dairesi tarafından verilen bir kararda: “bir kısım mahsup talebi kabul edilmeyerek aleyhine düzeltme yapılan yükümlüye; 213 sayılı VUK’nun 121. maddesine göre düzeltme fişlerinin tebliği gerekirken doğrudan ödeme emri düzenlenmesinin yerinde olmadığı” şeklinde karar verilmiştir. Bu karar uyarınca mükellefe öncelikle düzeltme fişinin tebliğ edilmesi zorunludur.[4]
Bir başka Danıştay kararında ise; “düzeltme fişine karşı dava açma hakkı bulunanların dava açmadan önce düzeltme fişiyle düzeltilen miktara karşı yeniden uzlaşma yoluna başvurmalarının olanaklı bulunduğu” hakkında karar verilmiştir.[5]
[1] 213 sayılı VUK md.121
[2] 2577 sayılı İYUK md.61
[3] 213 sayılı VUK md.120
[4] Dnş. 9. D.nin, 19.10.2004 gün ve E:2002/1855-K:2004/5076 sayılı kararları.
[5] Dnş. 3. D.nin, 19.11.1997 gün ve E:1996/6616-K:1997/4046 sayılı kararları.
Kaynak:Av. Nazlı Gaye Alpaslan Güven -Hurses