Danıştay 4. Dairesi |
Tarih : 01.10.2009 |
Esas No : 2009/6440 |
6183 s. AATUHK Md. 9 |
VERGİ İNCELEMESİ VE TEMİNAT İSTEME |
6183 sayılı Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrası uyarınca teminatın ancak devam eden bir vergi incelemesi esnasında ve inceleme elemanlarınca yapılan ilk hesaplamalar sonucu belirlenen miktar üzerinden istenebilmesi mümkündür. Vergi incelemesi sonuçlanıp, kesin rakamlar belirlenerek bulunan matrah farkı nedeniyle tarhiyat yapılması halinde ise, anılan maddeye göre teminat istenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
İstemin Özeti: Davacıdan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrası gereğince teminat istenmesine ilişkin (…) tarih ve (….) sayılı davalı İdare işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesinin kararının bozulması istemiyle yapılan temyiz başvurusu hakkında karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
Karar: Davacıdan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrası gereğince teminat istenmesine ilişkin (…) tarih ve (…) sayılı davalı İdare işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararı yürütmenin durdurulması istemli olarak temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrasında “213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan yasa hükmüne göre, ilgililerden teminat istenebilmesi için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli işlemlere, diğer bir anlatımla vergi incelemesine başlanmış olması ve incelemeye yetkili memurlarca ilk hesaplar yapılarak teminat istenmesine esas olacak bir miktarın belirlenmesi gereklidir. Dolayısıyla, teminatın ancak devam eden bir vergi incelemesi esnasında ve inceleme elemanlarınca yapılan ilk hesaplamalar sonucu belirlenen miktar üzerinden istenebilmesi mümkündür. Vergi incelemesi sonuçlanıp, kesin rakamlar belirlenerek bulunan matrah farkı nedeniyle tarhiyat yapılması halinde ise, anılan maddeye göre teminat istenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
İncelenen dosyada, davacının 2004, 2005 ve 2006 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu tarhiyat yapılmış olup, anılan tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnameleri 17.02.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bilahare 20.02.2009 tarihli dava konusu işlem tesis edilerek davacıdan anılan madde uyarınca teminat istenmiş olup, bu işlem 23.02.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Bu durumda, vergi incelemesi tamamlanıp tarhiyat yapıldıktan sonra 6183 sayılı Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrası uyarınca teminat istenmesi hukuken mümkün olmadığından, dava konusu işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Dolayısıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 52. maddesinin atıfta bulunduğu 27. maddesinde öngörülen koşulların dava konusu olayda bir arada gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Mahkeme kararının ve dava konusu işlemin teminat aranmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, esasta ve gerekçede oyçokluğuyla karar verildi(*).