Ortakların sorumlulukları TTK 623.
Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara, ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir. Buna göre;
“Şirketin müdürlerinden biri bir tüzel kişi olduğu takdirde, bu kişi bu görevi tüzel kişi adına yerine getirecek bir gerçek kişiyi belirler. Müdürler, kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidirler.”
Tanımdan da anlaşılabileceği gibi, limited şirketlerde müdürlerden en azından birinin ortak olma zorunluluğu bulunmaktadır. Ayrıca, limited şirket ortakları hisseleri oranında kamu borçlarından sorumludur.
Anonim şirkette pay sahipleri yalnızca taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sorumlu iken, limited şirkette şirket borçlarından şirket sorumlu olacaktır ve bu sorumluluk şirketin bütün malvarlıklarını kapsamaktadır.
Limited Şirketin Vergi Borçlarından Dolayı Müdür ve Ortakların Sorumluluğu:
Ortaklar:
Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumludur. Örneğin bir limitet şirkette %30 oranında ortak iseniz, şirketin ödenmemiş vergi borcunun %30’undan sorumlu olursunuz.
Kanuni temsilciler:
Limited şirketlerde aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile yetkili ve mecburlar. Böyle bir durumda ortakların hepsi kanuni temsilci sıfatına haiz olacaklarından, amme alacağının tamamından müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulurlar. Şirket işlerini idare ve şirketi temsile yetki verilmiş bir kişi (ortak) bulunması halinde, kanuni temsilci olan bu ortak amme alacağının tamamından sorumlu olacaktır.
Müdürler:
Limited şirkette müdür olarak atanmış bir kişi, vergi borcunun tamamından sorumlu olur. Örneğin %10 ortak olduğunuz bir şirkette aynı zamanda müdür sıfatınız da varsa, vergi borçlarının %10’undan değil, tamamından sorumlu olursunuz.
Vergi Borcu Önce Ortaktan mı Müdürden mi Tahsil edilir?
Limited şirketten tahsil edilemeyen vergiler açısından müdür ve ortakların hangisinin önce takip edileceği hususunda uygulamada görüş birliği bulunmamaktadır. Limited şirket ortaklarının şirketin kamu borçlarına karşı sorumluluğunu düzenleyen AATUHK (Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun) un 35. Maddesi, kanuni temsilcilerin şirketin vergi ve buna bağlı borçlarına karşı sorumluluğunu düzenleyen Vergi Usul Kanununun 10. maddesi ve diğer kamu borçlarına karşı sorumluluğunu öngören AATUHK mükerrer 35. Maddesinde de takip sıralamasına ilişkin herhangi açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Şahsi kanaatim, limited şirketten tahsil edilemeyen tüm kamu alacaklarından alacaklı kamu idaresi karşısında sorumlu olan öncelikli olarak kanuni temsilci olan müdürlerin takip edilmesidir. Kamu borcu bunlardan tahsil olunamazsa, ortakların takip edilmesi gerekir. Bu husus Danıştay kararlarında da bu şekilde görülmektedir;
Danıştay 11.Dairesinin 1998/2473 Esas, 1998/3849 sayılı kararında; “Şirketten tahsil olanağı kalmadığı saptanan kamu alacağının, öncelikle kanunî temsilcilerin mal varlıklarından aranılması, buna rağmen tahsil edilemediği takdirde de konulan sermaye ile sınırlı olmak üzere ortakların takibe alınması gerekirken, ilgili dönemde kanunî temsilci sıfatı taşımadığı ihtilafsız olan davacının koymuş olduğu sermaye tutarında takibata tabi tutulmasına ilişkin ödeme emrinde isabet görülmemiştir…” demektedir. Bu hususta yine çok önemli olan;
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu.’nun, 2002/610 Esas,2003/319 sayılı kararında ise; “Şirketten tahsil imkanı kalmadığı saptanan kamu alacağının, öncelikle kanunî temsilcilerin mal varlığından aranılması, buna rağmen tahsil edilememesi halinde, konulan sermaye ile sınırlı olmak üzere ortaklardan tahsili yoluna gidilmesi gerekir.” denilmiştir.
Limited şirketin vergi borçlarındaki sorumluluğu açık şekilde belirtilmiş olmasına rağmen, Maliye Bakanlığı 1 No.lu Tahsilât Genel Tebliği’nde ortaklar ve müdürler arasında bir öncelik sırasının bulunmadığını şu şekilde ifade etmektedir;
 

“6183 sayılı Kanunun 35 ve mükerrer 35. maddelerinde yer verilen sorumluluklar ile 213 sayılı Kanunun 10. maddesinde düzenlenen sorumluluk nedeniyle yapılacak takiplerde ortak ve kanunî temsilcilerin takibinde bir öncelik sıralaması söz konusu olmadığından, ortaklar ve kanunî temsilciler hakkında yapılacak takiplere aynı zamanda başlanılması gerekmektedir.”
Söz konusu tebliğden de görüleceği üzere, kamu alacaklısı kamu alacağının tahsili amacıyla müdürler ve ortakları aynı anda takibe alabilecektir. Bu konuda yargı kararları ile idarenin uygulaması arsındaki farklılıktan dolayı ihtilafların çıkması muhtemeldir.
Maliye Bakanlığı 1 No.lu Tahsilat Genel Tebliği’nde ayrıca, tüm ortakların da kanuni düzen gereği aynı zamanda müdür olduğuna yönelik esastan hareketle şu düzenleme yapılmıştır;
“6762 sayılı Kanunun 540. maddesinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Böyle bir durumda ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35. madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Ortakların hepsi kanunî temsilci sıfatına haiz olacaklarından, haklarındaki takip 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesine göre, amme alacağının tamamından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre yürütülecektir..
Sonuç itibariyle, yukarıda bahsi geçen Kanunlarımız ve Danıştay Kararları doğrultusunda kendi durumunuzu ilişkilendirmeniz doğru neticeye ulaşmanıza yardımcı olacaktır.