İzaha davet uygulaması, 213 sayılı VUK’a 370.madde olarak yeni bir yöntem olarak vergi incelemesi öncesi pratik bir düzeltici beyan mahiyeti taşıyan bir uygulama mahiyeti taşımaktadır. 01.09.2017 tarihinden itibaren uygulamaya konulan bu yöntem ile vergi inceleme süreci bir anlamda öne çekilerek mükelleflerin gönüllü beyan sistemi benzeri bir sistem ile pratik sonuca gitmeleri hedeflenmektedir. Buna göre, 6728 sayılı yasanın 22.maddesi ile 213 sayılı VUK mülga 370.maddesi “izaha davet” metodu uygulamaya konulmuştur.
İzaha davet uygulaması ile ilgili koşullara uymayan mükelleflerin, vergi incelemesini gerektiren işlemleri eskiden olduğu gibi “vergi incelemesi” yoluyla gerçekleştirilecektir. İzaha davet uygulaması henüz yeni bir uygulama ve bir müessese olması nedeniyle bu uygulama hakkında bugünlerde leh veya lehte görüşler veya eleştiriler ileri sürülebilmektedir (Bkz. ERDEM Tahir, Vergi Usul Kanunu’nda Yeni Bir Kurum “İzaha Davet”, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı:347, Ağustos 2017).
Uygulama, aşağıdaki işlemlerin ortaya çıkması durumunda devreye sokulabilecek bir yöntem olarak kullanılabilecektir:
1-    BA-BS form analizlerinin karşılaştırılması sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar,
2-    Kredi kart satışları ile KDV beyannamelerindeki ortaya çıkan olumsuzluklar,
3-    Yıllık kurum veya gelir vergisi beyannameleri ile muhtasar beyanname-SGK PHB bildirimlerinin analizi sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar,
4-    İlgili kurum ve kuruluşlardan gelen mali veriler ile mükellef bilgilerinin karşılaştırılması sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar,
5-    Yıllık kurum veya gelir vergisi beyannameleri üzerinde yapılan indirim veya mahsupların yasal oranları aşması durumunda ortaya çıkan negatif durumlar,
6-    Kar dağıtımı uygulamalarında yasal kurallara uyulmaması ile ilgili olumsuzluklar,
7-    Zarar mahsubu ilkelerine uyulup uyulmaması halinde ortaya çıkan olumsuzluklar,
8-    Kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yapılan revizyonlar sırasında ortaya çıkan olumsuzluklar: İştirak kazançları ile ilgili uygulamalar, KVK md.1/1-e ile ilgili uygulamalar,
9-    Örtülü sermaye uygulaması ile ilgili durumlar,
 

10-Ortaklardan alacaklar için yürütülecek faizler hakkında izahat talebi,
11-(131) ve/veya (331) hesapların işleyişleriyle ilgili olumsuz durumlar,
12-Şirket ortaklarının ortaklık hakları veya hisse satışları ile ilgili MSİ beyannamesinin verilmemesi odaklı olumsuzluklar,
13-Gayrimenkul satışları ile ilgili eksik veya noksan bedel beyanları ile ilgili harç veya vergi uygulamaları,
14-Gayrimenkul satışlarındaki değer artışı kazançları beyanlarının teyidi,
15-Konut veya işyeri kira gelirlerinin doğru beyan edilip edilmediği hakkında uygulamalar,
16-Sahte veya içeriği itibariyle problemli fatura düzenlenmesi veya kullanılması hakkında olumsuz uygulamalar,
17-Vergi müfettişlerinin veya gelir idaresi denetime yetkili vergi dairesi müdürü veya diğer görevli kimselerin, mükellef tarh dosyası üzerinde yapacağı revizyonlar sırasında tereddüt ettikleri hususlarla ilgili talep edilecek durumlar ve bilgiler,
18-Diğer lüzum görülebilecek haller.
 
VUK md.370 hükmü gereğince, incelemeye başlanılmadan veya takdire yollanmadan önce, mükellefin ilgili durumu izaha davete konu edilebilir. Ayrıca, mükellef hakkında herhangi bir ihbarda bulunulmamış olması ve herhangi bir ön tespit yapılmamış olması da gerekmektedir. İzaha davet konusunda ön tespit yapmaya yetkili merciiler, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Denetim Kurulu’dur. Bu komisyonlar VDK bünyesinde veya GİB bünyesinde oluşturulan komisyonlardır. Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler 15 gün içerisinde yetkili komisyona başvurmak zorundadır. Haklarında yapılan ön tespite ilişkin olarak, izaha davet yazısında yer verilen ziya uğramış olabilecek vergi tutarını doğrular nitelikte vergi ziyaına neden olunduğu yönünde mükelleflerce izahta bulunulması durumunda, izahın yapıldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı kanunun 51.maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranındaki izah zammıyla ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziya uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilecektir.
 
Kaynak: Dr. Mustafa Alpaslan-www.MuhasebeTR.com