2576 sayılı kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere  vergi uyuşmazlıkları konusunda genel görevli bağımsız  mahkemelerdir. İlk derece mahkemesidirler.
35 ilde 65 Vergi Mahkemesi kurulmuştur.
Kuruluşu: İçişleri ve Maliye Bakanlığının görüşü alınıp Adalet Bakanlığınca kuruluyor.
Kaldırılışı: İçişleri ve Maliye Bakanlığının görüşü alınıyor  Adalet Bakanlığının   önerisi üzerine HSYK tarafından  kaldırılıyor.
Kısaca; Vergi Mahkemeleri ile Bölge İdare Mahkemeleri Adalet  Bakanlığınca kurulup yargı çevreleri belirlenirken, HSYK  tarafından kaldırılırlar.
Vergi Mahkemelerinin göreve başlamasıyla İtiraz ve temyiz  Komisyonları, Gümrük Hakem Kurulu varlıklarını  kaybetmiştir.

Vergi Mahkemesinin Görevleri

1.Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim  ve harçlar ile benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve  cezaları ile tarifelere ilişkin davalar,
2.6183 sayılı AATUKH’un uygulanmasına ilişkin davalar,(ödeme  emri, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk, kesin haciz, tecil istemi  reddi)
3.Diğer kanunlarla verilen görevler
4.Vergi Mahkemeleri, her türlü vergi, resim, harç vb mali  yükümlülükler ve bunların zam ve cezalarının toplamı 2017 yılı  için 32.000 TL’yi geçmeyen tarhlarla ilgili uyuşmazlıklara TEK  HAKİMLE çözümler. (2576 sayılı kanun md.7 )
5.32.000 TL’yi aşan tutarlar için ise KURUL  halinde çözümler.
6.Vergi mahkemelerinin kesin (istinaf yoluna gidilemeyen )kararlarına ilişkin parasal sınır 2017 yılı için 5000.-tl dir.(2577 sayılı kanun md.45/1)
7.İdare Mahkemeleri yargı düzeni içinde genel görevli  mahkemelerdir. Vergi Mahkemeleri ise idari yargı içerisinde özel  görevli mahkemelerdir.

 Vergi Mahkemelerinde Nasıl Dava Açılır?

Mükellefler hakkında yapılan araştırmalar sonrasında kişilerin belirli vergi ve ceza ödemeleri ile ilgili olarak hukuki açıdan sorumlu olması söz konusu ise bu durumda öncelikle uzlaşma talep edilir. Bu vergi mahkemelerinde açılan davalarla mümkün olmaktadır. Vergi Mahkemesi Başkanlığı’na yazılan dilekçeler sayesinde davaların
açılması mümkün oluyor. Dava dilekçelerinin dava sürecinde de kullanılması sebebiyle iki nüsha olarak hazırlanması gerekmektedir. Davanın yürütülmesi sürecinde kusursuz bir şekilde istenilen taleplerin
elde edilmesi adına mutlaka dava dilekçesinin hukuki kurallara uygun bir şekilde düzenlenmiş olması ve istenilen sonucu almaya yönelik olarak değiştirilmiş olması gerekmektedir.
Özellikle vergi ve cezalar ile ilgili bu durumda kişilerin en kısa sürede yürütmenin durdurulması talebini de yerinde getirmesi gerekiyor.Tüm davalarda olduğu gibi vergi mahkemesine açılan davalarda da kişilerin belirli miktarda harç ve posta gideri bedellerini yatırması gerekmektedir. Bu miktar kişiye davanın açılma sürecinde mahkeme
tarafından hesaplanarak bildirilir. Harçların yatırılmış olduğunu gösteren bir makbuz ile birlikte dilekçeye eklenmiş posta pulu sayesinde davaların açılması mümkün olmaktadır.
Davanın açılmasının ardından dilekçeye göre düzenlenmiş dava bilgilerinin yer aldığı belgeden kişiler davanın görüleceği mahkeme ve davanın kendi esas numarasına ulaşabilirler. Davanın açıldığı yılı ve aynı yıl içinde açılmış olan kaçıncı dava olduğunu gösterir iki farklı bölümden oluşan esas numarası dava için belgelerin temin edildiği zamanlarda gerekli olmaktadır. Çünkü mahkeme dava sürecinde yapılmış olan tüm işlemleri bu esas numarasına dikkat ederek işleme almaktadır.

Vergi Mahkemelerine Dava Açmada Zamanaşımı Süresi

Uzlaşmaların tarhiyat öncesinde istenmesi durumu söz konusu ise ya da mükellen veya diğer tarafın uzlaşmaya yönelik bir tavrı bulunmuyor ise bu durumda öncelikle kendisine vergi ve ceza ile ilgili olarak tebligat yapılması gerekmektedir. Tebligatın ardından geçen ilk 30 günlük süre içinde kişinin mutlaka vergi mahkemelerinde dava açması gerekiyor.
Eğer aynı kişiler hakkında işlem yapılacağı zaman uzlaşmadan kaynaklı olarak bir tutanağın tutulması söz konusu olmuş ise bu durumda tebligatların üzerinden geçen 15 günlük sürede vergi mahkemesine dava
açılması gerekmektedir.İhbarnamelerin ardından taraflardan birinin kendi haklarına sahip çıkmak adına karşı dava açma yoluna gitmesi de söz konusu olabiliyor.Bu süreç takip edildiği takdirde vergi ve ceza işlemleri ile ilgili olarak İdari Yargılama Usulleri gereği mutlaka tahsilat yoluna gidilmesi gerekmektedir.

Vergi Mahkemesi Dava Dilekçelerinde Neler Olmalı?

Davaların görülmesinde temel yapı dilekçeler üzerinde yer alan bilgiler sayesinde oluşturulmaktadır. Dilekçenin çok fazla detayla anlaşılmaz bir yapıya gelmesi, sayfalarca yazılmış olması ve olayın başladığı esas tarihten çok önceden itibaren gelinerek bir anlatım yapılması dava sürecinin istenilen etkide yürütülmesinin önüne geçmektedir. Bu nedenle dilekçelerin mutlaka bu alanda bir hukukçu yardımı ile birlikte hazırlanmış olması gerekmektedir. Kişilerin bir de dava dilekçelerini karşılarına dava açmış oldukları kişi sayısının bir fazlası olarak nüsha eklemesi gerekiyor.

Ödeme Emrine İtiraz Nedir?

Alacakların kesinleşmesinin ardından yapılan ödeme emrine itiraz borcun belirlenmesinin ardından geçen 7 günlük

sürede borcun talep edilmesini ve buna bağlı olarak mal bildiriminde bulunulmasını gerektirmektedir. Hakkında ödeme emri çıkan kişinin kendisinin ödemeyi nasıl ve ne zaman yapacağı ile ilgili ulaşan tebligata karşılık olarak borcun var olmadığı, bir kısmını ödemiş olduğu ya da borcun zamanaşımı sürelerine uğradığı gerekçe göstererek mahkemelere iptal davası açması gerekiyor. Bu davanın 7 günü geçen bir sürede açılması kişinin itiraz hakkını kaybetmesine yol açar. Eğer kişiler ödeme emrini gerektirecek olan olayın gerçekleşmediğini iddia ediyorlarsa bu davada mahkemenin bunu görmesini de talep edebilmektedir. Ancak tarh işlemine karşı kişilerin savunabileceği hukuki noktaların ödeme emrine itiraz için açılan iptal davalarında tekrar ortaya çıkarılması söz konusu olmamaktadır. İptal davalarından feragat edilirse haksız çıkma tazminatını ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.