1. GİRİŞ
Son günlerde, uygulamada karşılaşılan sorunlardan bir tanesi de özellikle bazı markalı araçların satışlarında ÖTV oranının yanlış olarak uygulanmasıdır. Bu hususta çok sayıda vergi incelemesi yapıldığı görülmektedir. Bu incelemelerin geriye dönük 5 yılı kapsadığı göz önüne alındığında mükelleflerin ciddi bir miktarda vergi tarhıyatı ile muhatap olduğu, cezai müeyyide ile karşılaştığı ortadadır.
2. YASAL MEVZUAT
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunun 1. maddesine göre, (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanların ilk iktisabı bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tâbididir. Kanunun 2. maddesinde, “Bu Kanunun uygulanmasında; a) İthalat: Verginin konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine girişini, b) İlk iktisap: (II) sayılı listedeki mallardan Türkiye’de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithalini, müzayede yoluyla veya kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre iade edilenler de dahil motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesini, c) Kayıt ve tescil: Motorlu taşıtların ilgili mevzuat gereğince trafik, belediye, liman ile Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce tutulan sivil hava vasıtaları siciline yapılan kayıt ve tescilini, d) Motorlu araç ticareti yapanlar: (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanları imal, inşa veya ithal edenler ile fabrika, ana bayi, bölge bayii, bayi, yetkili satıcı ve acenteler ile Maliye Bakanlığınca bu nitelikte oldukları tespit edilenleri,” ifade edeceği hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesinde, mal tesilimi veya ilk iktisap hallerinde, malın teslimi veya ilk iktisabı vergiyi doğuran olay olarak tanımlanmıştır. Yasanın 4. Maddesinde, (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanlar için; motorlu araç ticareti yapanlar, kullanmak üzere ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler verginin mükellefi olarak belirlenmiştir.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunun 12. Maddesinde, özel tüketim vergisinin, bu Kanuna ekli listelerde yazılı malların karşılarında gösterilen tutar ve/veya oranlarda alınacağı, Bakanlar Kurulu’nun belirlenen hadler dahilinde belirleme yapma yetkisine sahip olduğu belirtilmiştir.
Bilindiği gibi, ÖTV Kanununa Ekli (II) sayılı listede 87,88,89 GTİP numaralarıyla başlayan araçlar bulunmaktadır. Bunların Ötv oranları ise, % 0,5 ila 145 arasında değişmektedir.
Anayasanın 73. Maddesinde, “Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükümler bir arada değerlendirildiğinde yasanın belirlediği sınırlar içinde olmak üzere Bakanlar Kurulu, ÖTV oranlarıyla ilgili değişiklik yapma yetkisine sahiptir.
3. VERGİDE İZAHAT, YANILMA VE GÖRÜŞ DEĞİŞİKLİĞİ
Bilindiği gibi, Vergi Usul Kanunun “ Mükelleflerin izahat talebi” başlıklı 413 maddesine göre, “Mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığından veya bu hususta yetkili kıldığı makamlardan, vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında yazı ile izahat isteyebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yine, Vergi Usul Kanunun “Yanılma ve görüş değişikliği” başlıklı 369. Maddesinde ise; “Yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde vergi cezası kesilmez ve gecikme faizi hesaplanmaz. Bir hükmün uygulanma tarzı hususunda yetkili makamların genel tebliğ veya sirkülerde değişiklik yapmak suretiyle görüş ve kanaatini değiştirmesi halinde, oluşan yeni görüş ve kanaate ilişkin genel tebliğ veya sirküler yayımlandığı tarihten itibaren geçerli olup, geriye dönük olarak uygulanamaz. Şu kadar ki, bu hüküm yargı mercileri tarafından iptal edilen genel tebliğ ve sirküler hakkında uygulanmaz.” Hükmü mevcuttur.
Bu hükümlerden, vergi idaresinden görüş alınması ve buna dayalı olarak vergilendirme işlemi tesis edilen hallerde yanlış bir görüşe göre işlem tesis edilen durumlarda mükellefler hakkında tarhıyat yapılabileceği ancak ceza kesilemeyeceği ve gecikme faizi hesaplanamayacağı sonucuna varılmaktadır.
4. NORMLAR HİYERARŞİSİ
Genel hukuk bilgilerinden bildiğimiz gibi normlar hiyerarşisinde, altta yer alan bir normun üstekine aykırı olması mümkün değildir. Örneğin, yasalar anayasaya, yönetmelikler yasalara aykırı olamazlar. Şayet aykırı olsalar hukuken uygulanmaları mümkün değildir.
Son günlerde yapılan bazı vergi incelemelerinde, araç satışı yapan bazı özel işletmelerin “ÖTV” yönünden incelendiği, araç bayilerinin ana bayiler tarafından kendilerine bildirilen %4 vergi oranını uyguladığı, bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan alınmış özelgeler bulunduğu, bunlara rağmen eksik ÖTV matrahı bulunduğundan bahisle, vergi inceleme elemanları tarafından cezalı tarhıyatlar yapıldığı görülmektedir.
Tabi ki, satışı yapılan aracın teknik özellikleri, sınıflandırmasına dayanak GTİP özellikleri, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemeler vergi oranının belirlenmesi açısından birlikte değerlendirilmesi gereken hususlardır.
5. SONUÇ
Bize göre, her ne kadar, özelgenin verildiği tarihte, satışı yapılan araçla ilgili uygulanacak ÖTV konusunda özelgelere uygun hareket edilse de, şayet sonradan yapılan bir yasal düzenleme yahut alınmış bir Bakanlar Kurulu kararı var ise, araç satışında uygulanacak ÖTV için bu düzenlemelere uygun işlem tesis edilmesi yasal bir zorunluluktur. Ancak, bu yasal zorunluluğa uyulması beklenirken de, Vergi Usul Kanunun 369. Maddesi dikkate alınarak sadece tarhıyat yoluna gidilmesi ceza uygulanmasından kaçınılması gerekmektedir.