2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’unun “Dava Açma Süresi” başlıklı 8’inci maddesine göre,
Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.
Bu süreler;
a. İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,
b. Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilâtın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;
Tarihi izleyen günden başlar.
Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren on beş gün sonra işlemeye başlar.
İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.
 
Ecrimisil takibatlarında ecrimisiller ecrimisil ihbarnamesi düzenlenmek suretiyle talep edilmektedir.Bu talep sonrası ilgili idareden düzeltme isteminde bulunabilir.Düzeltme istemi sonrasında idare ecrimisil düzeltme ihbarnamesi düzenleyerek itiraz üzerine ne gibi bir işlem yapıldığını bildirecektir.
Ecrimisillerle ilgili dava açma süresinin belirlenmesi konusu oldukça karmaşıktır. Aslında olması gereken ecrimisil düzeltme ihbarmamesinin tebliği tarihinden itibaren 60 gün içerisinde idare mahkemesinde dava açılabilmesidir.
Ancak bazı mahkemeler süreyi, ecrimisil ihbarnamesinin tebliği ile düzeltme başvurusunda bulunma tarihi arasındaki süreyi 60 günlük başvuru suresinden düşmekte ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin tebliği ile sürenin yeni den başlayarak önceki sürenin de eklenmesiyle 60 gün içinde dava açılmış, gerektiği yönünde değerlendirmektedir. Bu duruma gerekçe olarak ta ecrimisil ihbarnamesinin ecrimisil düzeltme ihbamamesi düzenlenmekle kesin ve yürütülebilir idari işlem niteliğini kaybetmediğini göstermektedirler.
Konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse, tebliğ edilen bir ecrimisil ihbarmamesine 20’nci gün itiraz ettik ve düzeltme talebinde bulunduk bu durumda 60 günlük dava açma süresinin 20 günü geçmiş kabul edilmekte, ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin tebliğinden itibaren dava açma süresinin geriye kalan 40 günü başlamaktadır.
Böylesi bir durumda hak kaybıyla karşılaşmamak için dava açma süresini ecrimisil ihbarnamesi ve itiraz düzeltme talebi arasındaki geçen süreyi 60 günlük dava açma süresinden düşerek düzeltme ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihten sonra 60 günden geriye kalan süre içerisinde ecrimisil işlemini idari dava konusu yapılmasında yarar görülmektedir.
Nitekim Danıştay 10’uneu Dairesi 15.12.2014 tarih E: 2010/5658, K: 2014/7723 sayılı kararıyla;
Ecrimisil tahakkuk ve tahsil usulünü düzenleyen anılan Yönetmeliğin, 2577 sayılı Yasanın 7. ve II. maddeleri dışında farklı dava açma süreleri öngörmediği,
Esasen yönetmelikle dava açma süresinin düzenlenemeyeceği, dolayısıyla, ecrimisil ihbarnamesine karşı düzeltme yoluna başvurunun zorunlu bulunmaması, ecrimisil ihbarnamesinin kesin ve uygulanabilir nitelikte idari
işlem olduğu dikkate alınarak. dava açma süresinin 2577 sayılı Yasanın 7 ve ll. maddelerine göre hesaplanması gerektiği,
Davacının, dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin düzeltilmesi istemiyle Yönetmeliğin 80, maddesi uyarınca idareye yapmış olduğu başvurunun, 2577 sayılı Yasa’nın ! l . maddesi kapsamında idareye yapılmış bir başvuru alınası nedeniyle ecrimisil ihbarnamesinin tebliği ile başlayan dava açma süresinin duracağı; bu başvuruya verilen cevabın tebliği veya altmış gün içinde bir cevap verilmeyerek istemin zımnen reddedilmesi ile dava açma
süresinin kaldığı yerden yeniden işlemeye başlayacağı hususunda bir duraksama bulunmadığına hükmetmiştir.
Ancak: Danıştay onyedinci Dairesi 23.02.2oı5 tarih ve E: 2015’465. K: 2015/132 sayılı kararmdaysa;
Yönetmelik hükümlerinde, ecrimisil ihbarnamesine karşı yapılacak itiraz ile ilgili olarak, itiraz mercii ve itirazın tabi olacağı siire yönlerinden 2577 sayılı Yasa ’dan farklı ”özel” bir düzenleme getirildiği,
Kendilerine ecrimisil ihbarnamesi tebliğ edilen kişilere var olan dava açma haklarının yanında, bahse konu işlemin değiştirilmesi, kaldırılması veya yeni bir işlem tesisi edilmesini sağlamak amacıyla itiraz (düzeltme) talebinde bulunma hakkının da tanındığı
 

İtiraz yoluna başvurulması halinde ise itiraz merciine, konuyu değerlendirmesi ve sonuçlandırması için itiraz dilekçesi, karar ile eklerinin kendisine intikalinden itibaren en çok 30 günlük bir süre verildiği,
Bahse konu Yönetmelikte öngörülen itiraz yolu, ecrimisilin kesinleşmesi için tüketilmesi gerekli zorunlu bir yol değil ise de; bıı yola başvurulması durumunda tesis edilen işlemin yeni bir işlem olduğunun kabulünün gerekeceği,
Bir başka ifadeyle, idare nezdinde yapılan itirazın sonuçlandırılmasıvla. itiraza konu işlemin kesinleşmiş olduğu; dava açma süresinin de kesin işlemin tebliğ tarihinden itibaren başlatılması gerekeceği.
Dolayısıyla ecrimisil ihbarnamesine karşı yapılan düzeltme talebinin
2577 sayılı Yasa’nın II. maddesi kapsamında değerlendirilmesine olanak ulunmadığı,
Yönünde karar vermek suretiyle bir bakıma dava açma süresi ile ilgili görüşümüzü teyit etmektedir. Aynı konuda Danıştay’ın değişik daireleri tarafından farklı kararlar çıkmakta olup ilgililerin uzun sürecek yargıların sürecinde kayıp yaşamamaları için içtihat oluşuncaya kadar dava açma Sine. sinin düzeltme talebi ile duracağı ve cevap verilmesi ya da zımnen reddedildiği sayılan zamanda kalan dava açma süresinin yeniden başlayacağı düşüncesiyle hareket edilmesinde yarar görülmektedir.