Belediyelerin gelirlerinden bir kısmı ise çeşitli harç gelirlerinden oluşmaktadır. Bunlardan birisi de işgal harcıdır. İşgal kelimesi bir yeri geçici süre ile ele geçirme kullanma anlamına gelmektedir.[1]
İşgal Harcının Kapsamı
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 52.maddesinin 1.fıkrasında, Belediye sınırları içinde bulunan aşağıdaki yerlerden herhangi birinin satış yapmak veya sair maksatlarla ve yetkili mercilerden usulüne uygun izin alınarak geçici olarak işgal edilmesinin işgal harcına tabi olduğu belirtilmiş ve bentler halinde pazar veya panayır kurulan yerlerin, meydanların, mezat yerlerinin her türlü mal ve hayvan satıcıları tarafından işgali, yol, meydan, pazar, iskele, köprü gibi umuma ait yerlerden bir kısmının herhangi bir maksat için işgali, motorlu kara taşıtlarının park etmeleri için il trafik komisyonlarının olumlu görüşü alınarak belediyelerce şehir merkezlerinde tesis edilen ve işletilen mahallerin çalışma saatleri içinde, taşıtlar tarafından işgali (Bisiklet ve motosikletler hariç) sayılmış ve sayılan yerlerin izinsiz işgallerinin mükellefiyeti kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır.
İşgal harcı alınabilmesi için, yol, meydan, pazar, iskele, köprü gibi umuma ait yerlerin söz konusu olması gerekir. Örneğin belediyelerin özel hizmetine tahsis edilen bir binada özel kantin işletmesi için işgal harcı alınamaz.
Vatandaşlara ait taşınmazların arasında yer alan ve idare tarafından “yol boşluğu” olarak nitelendirilen alan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda sayılan umuma açık yerlerden değildir.
İşgal Harcı Alınabilmesi İçin Geçici Nitelikte Bir İşgal Olması Gerekir
Yasal düzenlemeye bakıldığında işgal harcı alınabilmesi için belediye sınırları içinde yer alan ve pazar veya panayır kurulan yerlerin, meydanların, mezat yerlerinin, yol, meydan, pazar, iskele, köprü gibi umuma ait yerler ile park yerlerinin geçici olarak işgal edilmesinin işgal harcına tabi olduğu anlaşılmaktadır. Zaten, işgal kelimesi geçici nitelikte yapılan el koyma ve kullanımlar için bir anlam ifade etmektedir.
Örneğin, görülen bir uyuşmazlıkta, Belediye tarafından, işgal harcının konusu olarak gösterilen doğal gaz regülatörünün, doğal gazın basıncının düşürüldüğü, ayarlandığı ve doğal gaz miktarının ölçüldüğü sabit bir istasyon olduğu ve bu istasyonun, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda aranılan şekilde geçici olarak yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, doğal gaz regülatör istasyonu tesisi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda sayılan yerlerin yine bu Kanunda öngörülen şekilde geçici olarak işgal edildiği anlamına gelmeyeceğinden işgal harcına tabi olmadığı sonucuna varılmıştır.
İşgal Harcının Tahsili İçin Vergi Usul Kanununda Öngörülen Usullere Uyulmalıdır
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 98. maddesinde, “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanuna göre alınacak vergi, harç ve katılma payları hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve bunların ek ve tadilleri hükümleri uygulanır.” hükmü yer almıştır.
Bu düzenlemelere göre, mükellefi tarafından süresinde ödenmeyen işgal harcının öncelikle ihbarname ile bildirilmesi gerekmektedir.
Belediyeler İle Tüzel Kişiler Arasında İmzalanan Ve Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Sözleşmelere Dayalı Alacaklar İçin Belediyelerce Ödeme Emri Düzenlenemez
Belediye encümenince belirlenen işgaliye bedeli, davalı idare ile davacı şirket arasında imzalanan, davalı idareye ait arazi üzerine bir yıl süreyle hareketli araç (baz istasyonu) konulmasını kapsayan, 2886 ve 5393 sayılı Kanun hükümlerine atıf yapılan sözleşmeden kaynaklanana durumlarda, söz konusu bedelin sözleşmeden kaynaklanması ve kamu alacağı niteliği taşımaması nedeniyle, Özel Hukuk hükümleri uyarınca takip ve tahsil edilmesi gerekmektedir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 52.maddesi uyarınca belediye sınırları içinde bulunan yol, meydan, pazar, iskele, köprü gibi umuma ait yerlerin geçici olarak işgal edilmesi işgal harcına tabi olup, sözleşmeye dayanılarak, kanunda belirtilen tarife dışında işgal harcı belirlenmesi de mümkün değildir.
Bu nedenle, idarelerle ile özel şirketler arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan ve kamu alacağı niteliği taşımayan bir sözleşmeye dayalı olarak belirlenen işgaliye bedelinin, takip ve tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tesis edilen ödeme emirleri hukuka uygun değildir.
Sonuç
Gerek 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu hükümlerinde, gerekse uygulamada ortaya çıkan ihtilaflar üzerine verilen yargı kararlarından anlaşıldığı gibi, işgal harcı Belediyeler tarafından, yasada sayılan umuma ait yerlerin geçici suretle işgali halinde alınabilecek bir harçtır. Söz konusu harcın ödenmemesi halinde, tahsili için ilgili Belediyeler tarafından Vergi Usul Kanunda öngörülen usullere uyulması zorunludur.
NOT: VERSAV YAZI KURULU TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR.[1] TDK, www.tdk.gov.tr e.t. 12.12.2017