6183 sayılı Kanunun 12 inci maddesine göre bar, otel, han, pansiyon, çalgılı yerler, sinemalar, oyun ve dans yerleri, birahane, meyhane, genelevler içerisinde bulunan eşya ve malzeme hakkında bu müesseselerin işletilmesinden doğan amme borçlarına karşı teminat hükmündedir.
Bu yönüyle bahsi geçen işyeri içerisinde bulunan mallar hakkında aynı Kanunun 21 inci maddesine göre rehin hakkı tesis edilmiş olsa bile teminat hükmündeki eşya ve malzemelerde amme idaresinin rüçhanı yani önceliği bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 270 inci maddesine göre “Kiralayan evvelce yapılması lazım gelen icrai takibi yapmadan haiz olduğu hapis hakkının muvakkaten muhafazası için icra dairesinin yardımını isteyebilir.” Aynı Kanunun 271 inci maddesine göre “Gizlice veya cebirle götürülmüş eşya, götürülmelerinden on gün içinde icra dairesinin emri ile ve zabıta kuvvetiyle geri alınabilir. İyi niyet sahibi üçüncü şahısların hakları saklıdır.” Buna göre 6183 sayılı Kanunun 12 inci maddesinde düzenlenen söz konusu yerlerdeki eşya ve malzemelerin teminat hükmünde olması; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 270, 271 inci maddelerinde hükümlerinin varlığı halinde geçerli değildir.
Noterden tasdikli icar mukavelesinde gayrimenkul sahibinin demirbaşı olarak kayıtlı eşya ve malzemesi ile otel, han ve pansiyonlardaki misafir ve kiracıların kendilerine ait eşyaları bu hükümden hariç olup amme idaresi bu eşyalar üzerinde hak iddia edemez. Örneğin, pansiyonda kalan bir müşteri odasındaki televizyonun kendisine ait olduğunu belge ile ispatlarsa yapılacak hacizlerde pansiyon içindeki bütün eşyalar teminat hükmünde sayılarak haczedilirken müşterinin kendisine ait olduğunu belgelediği bu eşya ve malzemeler haciz dışında bırakılacaktır.
Bunun yanında bar, otel, han, pansiyon, çalgılı yerler, sinemalar, oyun ve dans yerleri, birahane, meyhane, genelevler içerisinde bulunan eşya ve malzemeler ile ilgili üçüncü şahısların yapacakları istihkak iddiaları mahfuz kalmak şartıyla, bu yerlerdeki mallar üzerindeki istihkak iddiaları alacaklı amme idaresinin bu teminat hakkını ihlal etmez.

Teminat hükmünde eşya ile ilgili benzer düzenleme 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “Vergi Teminatı” başlıklı 55 inci maddesinde mevcuttur. Buna göre, mükelleflerin fabrika, imalathane, ticarethane, şube satış mağazası ve depolarında mevcut ilk madde, yarı mamul ve mamul madde stokları, üçüncü şahıslara satılmış veya rehnedilmiş olsa dahi, Katma Değer Vergisi ile zam ve cezaların teminatı hükmünde olup, bedellerinden ilk önce sözü edilen hazine alacağı tahsil olunur.
Örneğin, amme borçlusunun gümrük vergisi, gelir vergisi, katma değer vergisi borcu yanında iş bankasına fabrika binası üzerinde ipotekli kredi borcu mevcuttur. Borçlunun fabrikasının satışından elde edilen gelir hiçbir takyidata gerek kalmaksızın ve rehinli olup olmadığına bakılmaksızın fabrika satışından elde edilen gelir katma değer vergisinin teminatı olup öncelikle KDV borcuna mahsup edilir.
Bunun yanında Katma Değer Vergisi Kanununun 55 inci maddesinde rüçhan hakkı uygulaması, borçlunun yedinde bulunan hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin satış bedelleri üzerinde mevcut olup, paylaştırmaya konu edilen istihkaklar bakımından vergi dairesi müdürlüğünün rüçhan hakkı uygulamasını kapsamamaktadır.

KAYNAK:VERSAV YAZI KURULU TARAFINDAN OLUŞTURULMUŞTUR!