Vergi İhtilaflarının İdari Aşamada Çözümlenmesi ülkemizde, vergi hukuku ile ilgili olarak güncelliğini sürdüren önemli so­runlardan biri de, mükelleflerle idare arasında doğan vergi uyuşmazlıklarının çözümüdür.
Uyuşmazlık konusu tarhiyatın, mahkemelerde dava açmak suretiyle çö­zümlenmek istenmesinin, hem idare hem de mükellefler yönünden çeşitli so­runları ve maliyetleri vardır.
Mükellef ile idare yargı aşamasından önce karşı karşıya gelerek, vergi uyuşmazlığım çözümlemesi, doğabilecek çeşitli sorunları ve dava ile ilgili maliyetleri ortadan kaldırabilecektir.
Bu ise genellikle, idarenin almak istediği vergi ve cezanın bir kısmından vazgeçmesi, mükellefin ise, uyuşmazlığı bir an önce çözüme ulaştırması yö­nünden, belirli bir miktar ödemede bulunmaya yanaşmasıyla gerçekleşebilir.
İşte bu uygulamaya, yani idarenin mükellefle kuracağı iyi bir diyalogla uyuşmazlıkları karşılıklı anlaşma yolu ile kısa sürede ve az masrafla sonuç­landırmasına, “vergi uyuşmazlıklarının idari aşamada çözümlenmesi” denmektedir.
Uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmesi, bazen tarhiyatın tamamının ortadan kalkması şeklinde de sonuçlanabilmektedir. İdarenin, vergilendirme işleminde açık bir şekilde hata bulunması durumunda, hatanın düzeltilmesi yoluyla, alınmak istenen vergi ve cezanın tamamı da kaldırılabilmektedir.
Vergi İhtilaflarının İdari Aşamada Çözümlenmesini Gerektiren Nedenler
Vergi İhtilaflarının İdari Aşamada Çözümlenmesi gerektiren nedenler, hem mükellefler hem de vergi idaresi yönünden söz konusudur.
Uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmesinin doğurduğu en önemli so­nuç, uyuşmazlığın sona ermesidir. Bu durum mükellef ya da vergi sorum­lusu üzerinde psikolojik yönden olumlu bir etki yapmakta, uyuşmazlık konu­su vergi ve cezayla ilgili sorunu çözümlemekte, buna ilişkin huzursuzluktan da kurtulmaktadır. İdare de, uyuşmazlığın sona ermesiyle, olayı kısa yoldan çözüme kavuşturmuş olmaktadır.
Uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmesini gerektiren nedenlerden biri de mükelleflerin vergi ve cezayı ödeme yönünden, idarenin de vergi ve cezayı tahsil etme yönünden sağladıkları avantajdır.
Özellikle uzlaşmada, pişmanlık ya da cezada indirim yollarından biri ile uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmesi sonucu, mükellef cezanın büyük bir bölümünü ödemekten kurtulabilmektedir. Aynı mükellefin, uyuşmazlığı idari aşamada çözümlemeye yanaşmayıp da yargı yoluna başvurması ve da­vayı da kaybetmesi (davanın reddedilmesi) durumunda, vergi ve cezayı ay­nen ödemesi hatta ayrıca faiz ödemesi de söz konusu olabilecektir. İdare ise uyuşmazlığın yargı yoluna intikal etmesi durumunda, belki de hiç tahsil edemeyeceği ya da birkaç yıl sonra kısmen tahsil edebileceği vergi veya ce­zayı, indirimli olsa dahi, bir an önce tahsil etmiş olmaktadır.
Vergi İhtilaflarının İdari Aşamada Çözümlenmesini gerektiren neden­lerden biri de, hem mükellef hem de idare yönünden, emek ve zaman kaybı ile bazı giderleri önlemesi olmaktadır. Uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmesi sonucu, mükellef yargı yoluna başvurma ve dava aşamasında karşılaşılacağı emek ve zaman kaybından kurtulmaktadır. Mükellef, bunların yanı sıra, dava dilekçesinin hazırlanması, davanın açılması, müşavirlik ya da avukatlık gibi giderlerden de kurtulabilmektedir.
Aynı nedenler idare bakımından da söz konusudur. Yani uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmesi sonucu idare de, emek ve zaman kaybından kurtulmuş olmaktadır. Vergi İhtilaflarının İdari Aşamada Çözümlenmesi Bunların yanı sıra, davanın izlenmesi ve savunma yapılması aşamalarında ve idarenin sonuçta haksız çıkması durumunda yapılacak bazı giderler de uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmesi ile önlenmiş olmaktadır.
Uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmesini gerektiren bir başka neden de idare-mükellef ilişkileri yönündendir.
Ortaya çıkan uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenmesi sırasında, mükel­lefin duruma göre vergi ve cezanın bir kısmını Ödemeye yanaşması, idarenin de mükellefe ödeyeceği tutar ve ödeme süresi bakımından bazı kolaylıklar sağlaması, mükellef ile idare arasındaki ilişkiyi olumlu yönde etkilemektedir.
Vergi alma ve vergi ödeme yükümlülüklerinden dolayı, yıllarca karşı kar­şıya gelecek olan mükellef ile idarenin, iyi ilişkiler içinde olmaları, tarafların arzulayacakları bir yaklaşım biçimi olmaktadır.
Vergi uyuşmazlıklarının idari aşamada çözümlenmesini gerektiren diğer bir neden de tarafların birbiri üzerinde yaratacağı karşılıklı güven ve an­layış olmaktadır.
Yapılan idari işlemde, kısmen ya da tamamen bir hatanın bulunması du­rumunda, mükellef idareye güven duyarak yargı yoluna başvurmayı dü­şünmeksizin, hatayı düzelttirme yoluna gidebilmekte, idare de varsa bu hatayı kısa süre içinde düzeltmektedir. Yapılan tarhiyat yerindeyse, idare bunun ge­rekçelerini mükellefe açıklamakta, mükellef de uyuşmazlığı dava konusu yapmaksızın diğer idari yollara başvurup, uzlaşma ya da cezada indirim isteye­rek ödeme yoluna gidebilmektedir.