Umumi Vekile Tebligat müessesesi Vergi Usul Kanununun 94.maddesinde sadece zikredilmek suretiyle düzenlenmişken Tebligat Kanununun maddesinde bu hususa daha geniş yer verdiği görülmektedir.
Vergi tebliğleri ile ilgili umumi vekile tebliğ konusunda özellikle Danıştay kararlarının bazı içtihatları temel alarak yorum yapmak mümkündür. Vergi tebliğlerinde umumi vekile yapılan tebliğin geçerliliği için bir vekâletname düzenlenmeli ve bu vekâletnamede vergi ve ceza ihbarnamelerini kabul etme yetkisi belirtilmesi gereklidir.
En azından, vekile mali konularda her türlü yetkinin verildiğine dair genel bir hüküm bulunması gerekir”. Aksi takdirde kişiye vekâletname ile vekâlet vermekle birlikte vergi ve ceza ihbarnamelerini kabul etme yetkisi ya da en azından genel olarak mali işleri takip etme yetkisi verilmemişse bu kişiye yapılacak tebligat usulsüz olacaktır.
Tebligat Kanununa göre yapılan tebligatlarda da vekâletname kapsamında vekilin temsil yetkisi olduğu ve vekaletnamede yetki verilen konularda vekile yapılan tebliğin geçerli olduğu kabul edilmektedir” Tebligatın birden
fazla vekile yapılması halinde ise ilk vekile yapılan tebligatın tarihi tebliğ tarihi  olarak kabul edilir (Teb. Kan. md.11). Vekil vasıtasıyla ile takip edilen işlerden vekile tebligat yapılması gerekir””, Bir iş için vekil tayin edilmişken asile yapılan tebligat usule uygun değildir”. Umumi Vekile Tebligat Vekâletname ile yetki verilen vekil eğer Avukat ise yapılacak tebligat avukata bürosunda resmi çalışma gün ve saatlerinde yapılacaktır. Hafta sonu veya resmi tatile rastladığı için dağıtılamayan tebliğ evrakı için takip eden iş günün de tebliğe çıkılır (T.I.U.E md.38).
Her iki kanunda da vekil demek suretiyle umumi vekili Avukat olarak sınırlamamış tercihi muhatabın kendisine bırakmıştır. Ancak kabul etmek gerekir ki hukuki konularda temsil ve takip konusunda ehil olan Avukatlar olup kanun vekil demek suretiyle öncelikli olarak Avukatı vurgulamıştır.
Adres değişikliğini bildirmeyen avukatın gösterdiği adreste duruşma davetiyesinin tebligatın mümkün olmaması halinde, yeni adresinin bağlı bulunduğu barodan veya adalet bakanlığından sorulmak suretiyle tespiti ve buna rağmen vekile tebliğinin mümkün olmaması durumunda asile tebliğ edilmek suretiyle duruşma isteğinin yerine getirilmesi gerekir”“.

Avukat olmayan umumi vekile tebligat yapıldığında dava açılması gereken durumlarda dava dilekçesi bizzat tebligatın muhatabı tarafından imzalanarak dava açılması gerekirken muhatabın seyahat gibi nedenlerle dava açamayacak konumda olması halinde Avukat olmayan vekilin avukat tayin etmesi suretiyle dava açılması mümkündür”“.