Danıştay 7. Dairesi
Tarih    : 18.10.2017
Esas No : 2016/1245
Karar No  : 2017/5742
6183 s. AATUHK Md. 13
LİMİTED ŞİRKETİN VERGİ BORCUNDAN DOLAYI ŞİRKET ORTAĞI VE MÜDÜRÜ OLAN KİŞİNİN KİŞİSEL BANKA HESAPLARINA İHTİYATİ HACİZ UYGULANMASI

İhbarnameleri şirket adresine tebliğ edilen, dolayısıyla faal olmadığı yönünde herhangi bir saptama bulunmayan şirketin vergi borcundan dolayı, kaçması, mallarını kaçırması veya hileli yollara başvurması yönünde bir tespit de yapılmayan şirket ortağı ve müdürü olan kişi hakkında alınan ihtiyati haciz kararına dayanılarak kişisel banka hesaplarına haciz uygulanması yönünde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.

İstemin Özeti: … Petrol ve Madeni Yağ Ürünleri Üretim Depolama Nakliye Tic. ve San. Ltd. Şt.’nin vergi borcu nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla davacının kişisel banka hesaplarına konulan haciz işlemini; olayda, davacının bir dönem müdürü olduğu şirketin 2008 yılı hesapları üzerinde yapılan incelemenin ihtiyati haciz kararı alınmadan önce sonuçlandığı, düzenlenen rapora dayanılarak adı geçen şirket adına cezalı tarhiyatlar yapılarak, ihbarnamelerin şirket adresine tebliğ edildiği, dolayısıyla, şirketin faal olmadığı yönünde herhangi bir saptamanın bulunmadığı, öte yandan 6183 sayılı AATUHK’nın 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca ihtiyati haciz kararı alınmış ise de; davacının kaçması, mallarını kaçırması veya hileli yollara başvurması yönünde bir tespitinde yapılmadığı anlaşıldığından, davacı hakkında alınan ihtiyati haciz kararına dayanılarak kişisel banka hesaplarına haciz uygulanması yönünde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden Vergi Mahkemesi’nin kararının; amme alacağının korunması amacıyla, davacı adına şirket ortağı ve müdürü sıfatıyla düzenlenen haciz bildirisi üzerine uygulanan hacizde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.