Ödeme emrine karşı açılan vergi iptal davalarında mahkemelerce yürütmenin durdurulmasına hükmedilmesi halinde ve söz konusu mahkeme kararı uyarınca yürütmesi durdurulmuş olan ödeme emrinin tesis edildiği tarihten sonra bu ödeme emrine bağlı olarak yapılan işlemlerin tamamının geri alınması gerektiğinden ilgili mükellef hakkında uygulanan hacizlerin iptali ve tahsil edilen vergilerin mükellefe geri iadesi gerekecektir.
Uygulamada, amme borçlusu mükellefler tarafından haciz ya da ihtiyati haciz işlemlerine karşı açılmış bir dava olmamakla beraber, hacze dayanak teşkil eden ödeme emirlerine karşı açılmış iptal davalarına istinaden ilk derece vergi mahkemeleri de dahil olmak üzere yargı merciileri tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmesi durumunda mükelleflerin ödedikleri paraların kendilerine red ve iadesi gerekecektir.[1]
Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlğı tarafından yayımlanan konuyla ilgili bir yazı da ödeme emrine karşı açılan ve Yürütmenin Durdurulması talebi kabul edilen kararlara göre yapılacak işlemler şöyle özetlenmiştir. Buna göre:
1) Anayasanın 138. Md hükmüne göre mahkeme kararlarına idareler başta olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlar uymak mecburiyetindedirler.
2) Bütün kurum ve kuruluşlar mahkeme kararlarını 30 gün içerisinde infaz etmek ve kararın gereğini yerine getirmek zorundadırlar.
3) Yürütmenin durdurulması ile ilgili olarak 2577 sayılı İYUK’nun md.28/1 hükmüne istinaden; mahkeme kararlarının gerekleri idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde karar doğrultusunda işlem tesis edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
4) Yürütmenin durdurulması kararlarının işlemi başından itibaren askıya alan bir yargı kararı olması ve Anayasanın 138. Maddesinin son fıkrası uyarınca idareyi bağlaması, yürütmenin durdurulması kararının uygulanması bakımından kararın gereklerine göre yürütülmesi durdurulmuş olan işlemlerin tesis edildiği tarihten , bu kararın alınma tarihine kadar doğan tüm etki ve sonuçların idarece giderilmesi gerekmektedir.
5) Sonuç olarak, ödeme emrine karşı açılan davalarda YD (Yürütmenin Durdurulması) şeklinde hüküm kurulması halinde söz konusu mahkeme kararı uyarınca yürütmesi durmuş olan ödeme emrinin tesis edildiği tarihten sonra bu ödeme emrine bağlı olarak yapılan işlemlerin tümünün geri alması gerekecektir. Bu bağlamda, ilgili mükellef hakkında yürütülmüş olan hacizlerin kaldırılması ve söz konusu hacizler sonucunda tahsil edilen tutarların mükellefe red ve iadesi, bu borçlarından başka vadesi geçmiş borcunun bulunmaması halinde ise yine iade edilmesi gerekecektir.(2)
6) Maliye Bakanlığı tarafından bütün vergi dairelerine yollanan işbu 16.7.2014 gün ve 75000 sayılı yazı gereğince benzeri hadiselere uygulanmak üzere bakanlık bu açıklamayı yapmış bulunmaktadır.
7) Doğal olarak hukuk devleti anlayışı idarelerin ve bireylerin yargı kararlarına uyma ve kararların gereklerini yerine getirme görevi bütün kamu kurumlarına aittir.(3)
Uygulamada, amme borçlusu mükellefler tarafından haciz ya da ihtiyati haciz işlemlerine karşı açılmış bir dava olmamakla beraber, hacze dayanak teşkil eden ödeme emirlerine karşı açılmış iptal davalarına istinaden ilk derece vergi mahkemeleri de dahil olmak üzere yargı merciileri tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmesi durumunda mükelleflerin ödedikleri paraların kendilerine red ve iadesi gerekecektir.[1]
Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlğı tarafından yayımlanan konuyla ilgili bir yazı da ödeme emrine karşı açılan ve Yürütmenin Durdurulması talebi kabul edilen kararlara göre yapılacak işlemler şöyle özetlenmiştir. Buna göre:
1) Anayasanın 138. Md hükmüne göre mahkeme kararlarına idareler başta olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlar uymak mecburiyetindedirler.
2) Bütün kurum ve kuruluşlar mahkeme kararlarını 30 gün içerisinde infaz etmek ve kararın gereğini yerine getirmek zorundadırlar.
3) Yürütmenin durdurulması ile ilgili olarak 2577 sayılı İYUK’nun md.28/1 hükmüne istinaden; mahkeme kararlarının gerekleri idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde karar doğrultusunda işlem tesis edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
4) Yürütmenin durdurulması kararlarının işlemi başından itibaren askıya alan bir yargı kararı olması ve Anayasanın 138. Maddesinin son fıkrası uyarınca idareyi bağlaması, yürütmenin durdurulması kararının uygulanması bakımından kararın gereklerine göre yürütülmesi durdurulmuş olan işlemlerin tesis edildiği tarihten , bu kararın alınma tarihine kadar doğan tüm etki ve sonuçların idarece giderilmesi gerekmektedir.
5) Sonuç olarak, ödeme emrine karşı açılan davalarda YD (Yürütmenin Durdurulması) şeklinde hüküm kurulması halinde söz konusu mahkeme kararı uyarınca yürütmesi durmuş olan ödeme emrinin tesis edildiği tarihten sonra bu ödeme emrine bağlı olarak yapılan işlemlerin tümünün geri alması gerekecektir. Bu bağlamda, ilgili mükellef hakkında yürütülmüş olan hacizlerin kaldırılması ve söz konusu hacizler sonucunda tahsil edilen tutarların mükellefe red ve iadesi, bu borçlarından başka vadesi geçmiş borcunun bulunmaması halinde ise yine iade edilmesi gerekecektir.(2)
6) Maliye Bakanlığı tarafından bütün vergi dairelerine yollanan işbu 16.7.2014 gün ve 75000 sayılı yazı gereğince benzeri hadiselere uygulanmak üzere bakanlık bu açıklamayı yapmış bulunmaktadır.
7) Doğal olarak hukuk devleti anlayışı idarelerin ve bireylerin yargı kararlarına uyma ve kararların gereklerini yerine getirme görevi bütün kamu kurumlarına aittir.(3)
—————————
[1] Gelir İdaresi Başkanlığı yazıları 16.7.2014 gün ve 75000 sayılı yazı.
(2) YD: Yürütmenin Durdurulması
(3) ALPASLAN Nazlı Gaye, Vergi İhtilafları ile İlgili Makale, Yorum ve İncelemeler, İzmir-2015 s:193