Vergi mükellefiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişilerin bağlı bulundukları vergi dairelerine karşı vadesi geçen borçlarını ödememeleri halinde finans sektörü, bankalar ve benzeri finans kuruluşları vergi mükelleflerinin kredi talepleri konusunda oldukça ihtiyatlı davranabilmektedirler.
Kimi zaman kredi talep eden vergi borçlusu mükelleflerin bu talepleri vergi veya SGK borcu bulunduğu iddiasıyla olumsuz olarak kredi talepleri yanıtlanmaktadır. Bize göre, bir mükellefin vergi dairesine borcu bulunsa dahi kredi talebi kabul edilebilir. Şöyle ki;
1- Gerçek veya tüzel kişinin vergi borcunun bulunması halinde, kredi talebi belli koşulları yerine getirmesi durumunda kabul edilebilir. Örneğin; borcun yapılandırılması, borcun teminat altına alınması …. Hallerinde kredi talebi kabul edilebilir.
2- Kredi talep eden bir gerçek veya tüzel kişinin kuvvetli bir garantör göstermesi durumunda kredi talebi yine kabul edilebilir.
3- KDV borçları artık 6183 sayılı Yasa’nın 48’inci maddesi kapsamında uygun koşullarda 6 takside kadar taksitlendirilmesinin yolu açılmıştır. Böylece KDV borcu nedeni ile mükelleflerin bankalar nezdinde kredi talepleri tecil ve taksitlendirme yapılması koşulu ile kabul edilebilir.
4- Gerek vergi mevzuatı ve gerekse bankacılık mevzuatı hükümleri gereğince önemli bir istihdam kapasitesi bulunan ve ihracat yapma olanağı bulunan firmalar bu durumlarını belgelendirerek (vergi borçları bulunsa dahi) ihracat dolayısıyla gelecek olan döviz bedellerine mukabil ilgili bankadan kredi kullanabilir.
5- Gerçek veya tüzel kişiliğe ait işletmelerin sahip veya yöneticilerinin firma dışındaki bireysel kredi istemleri (bireysel kredi kartı talebi ve tüketici kredisi talebi) firmalarından müstakil olarak teminat mukabilinde değerlendirilebilir.
6- Sonuç olarak, gerek 6183 sayılı Yasa ve gerekse konuyla ilgili bankacılık mevzuatı çerçevesinde ilgili banka veya finans kurumlarının kredi talebi olan işletmelere veya sahip-yöneticilerine karşı daha rasyonel davranmaları gerekir. SGK veya vergi borcu ileri sürülerek gerçek veya tüzel kişilerin kredi talepleri reddedilmemelidir.

Kaynak:Av. Nazlı Gaye Alpaslan Güven