1 Ekim itibarıyla yeni bir vergi -vergi benzeri yükümlülük- daha yürürlüğe girdi. Turizmde yaz sezonunun kapandığı, yerli yabancı turistlerin evlerine döndüğü ve tesislerin sezonu bitirip bir sonraki yılın planlarına odaklandıkları bugünlerde, sektörün üzerinde yeni bir vergi yükü söz konusu.
15 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7183 sayılı Kanun ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı kuruldu. Ajansın faaliyetlerinin finansmanı için ise Kanunun 6’ncı maddesi ile Turizm Payı ihdas edildi. Turizm Payının yürürlüğe girişi ise 1 Ekim 2019 olarak belirlenmişti.
Hangi işletmeler Turizm Payı ödemekle mükellef olacak?
Bileşik tesisler, konaklama tesisleri,
Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesisleri,
Deniz turizmi tesisleri ve Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçları işletenler,
Seyahat acentaları,
Havayolu işletmeleri,
Havalimanı ve terminal işletmeleri,
Turizm Payı ödemekle mükellef olacaklar ve aylık net satış ve kira gelirlerinin toplamı üzerinden Kanunda belirlenmiş oranlarda fon ödeyecekler. Fonun beyanı Gelir ve Kurumlar Vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine yapılacak ve KDV dönemine göre takip eden ayın 24’üncü günü sonuna kadar ödenecek.
Sektöre sürpriz bir vergi yükü olarak gelen bu Payın oranları ise işletme türlerine göre şu şekilde belirlenmiş:
a) Bileşik tesisler ile konaklama tesislerinden binde yedi buçuk,
b) Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesislerinden binde yedi buçuk,
c) Deniz turizmi tesisleri ile Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçlarından binde yedi buçuk,
ç) Seyahat acentalarından (münferit uçak bileti satışları hariç) on binde yedi buçuk,
d) Havayolu işletmelerinden (ticari yolcu taşımacılığı faaliyetlerinden) on binde yedi buçuk,
e) Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından işletilenler hariç olmak üzere havalimanı ve terminal işletmelerinden binde iki.
7183 sayılı Kanun ödenen payların Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahının tespiti bakımından gider olarak dikkate alınmasını kabul ediyor.
Tahsil edilen payı yüzde beşi genel bütçeye, kalan kısmı ise en geç takip eden ayın yirminci günü Ajansın banka hesabına aktarılacak. Böylelikle bir yandan Merkezi bütçeye bir ek kaynak yaratılmış olurken, bir taraftan da kurulan Ajansa sürekli bir finansman kaynağı oluşturulmuş oluyor.
Peki bu kaynağın nerelerde kullanılması gerekiyor?
Ajansın faaliyet alanlarına baktığımızda, Kanunun 4 üncü maddesinde, Bakanlıkça belirlenen turizm strateji ve politikaları doğrultusunda;
a) Türkiye’nin turizm hedeflerine ulaşmasına ve turizm olanaklarının dünyada tanıtılmasına ve pazarlanmasına ilişkin strateji geliştirilmesi ve tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesi,
b) Turizm sektörü ve pazarının ihtiyaçlarının ve eğilimlerinin belirlenerek ilgililere tavsiyelerde bulunulması,
c) Turizm potansiyelinin tüm yönleri ile değerlendirilerek ülke ekonomisine kazandırılmasına, turizm yatırımlarının ve turizmin ülke ekonomisindeki payının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması,
ç) Turizm sektörünün hizmet kalitesinin ve niteliğinin artırılması amacıyla gerekli çalışmaların yürütülmesi,
d) Turizmin ülke ekonomisindeki payının artırılması amacıyla bu Kanunda belirtilen amaçları gerçekleştirmek üzere diğer her türlü faaliyet, iş ve işlemlerin yapılması, destek ve kaynak sağlanması,
Ajansın görevleri arasında yer alıyor.
Turizm Payı dışında Ajansın gelirlerinin; Genel Bütçeden aktarılan kaynaklardan, her türlü bağış ve yardımlardan, faaliyet gelirlerinden ve diğer gelirlerden oluşması öngörülüyor. Ajans, gelirlerinin en az yüzde seksen beşini ülke turizminin tanıtılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanında kullanmakla yükümlü olacak.
Ajansın faaliyetlerinin KGK tarafından yetkilendirilmiş Bağımsız Denetim Kuruluşlarının denetimine tabi olacağını ve denetim raporlarının Sayıştay’a da gönderileceğini hatırlatalım. Sayıştay kendi denetim raporunu ise bu Bağımsız Denetim Raporlarını dikkate alarak TBMM’ne sunacak.
Beyanname verilme dönemleri, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya YMM onayı gibi yükümlülükler, beyanname verilmesine ilişkin usullerle ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının uygulamaya dönük düzenleme yapması bekleniyor.
Sonuç olarak, 2019 yaz sezonunu verimli bir şekilde kapatan ancak bu arada Thomas Cook vakasıyla sarsılan Turizm sektörü için yılsonunda sürpriz bir vergi yükü daha ortaya çıkmış oluyor. Yıl ortasında böyle bir yükün sürpriz biçimde ortaya çıkması, öngörülebilir bir mali ortam beklentisindeki Turizm ve Ulaştırma sektörleri bakımından olumsuz bir gelişme olmuştur. Bununla birlikte, Kanunun amacına uygun biçimde işleyen Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının sektöre ve dolayısıyla ülkemize olan yabancı turist talep ve ilgisini arttırarak, daha katma değerli bir sektöre dönüşüm için katkı sağlayacağını ümit ediyoruz.