
Vergileme ve tahsil sürecinin son aşamasıdır. Genel olarak haczin icrası ile vakıf olunur ve bu tarihten itibaren dava açma süresi işlemeye başlar.
Süregelen, daha doğru ifadeyle tekrarlanan haciz muamelelerinde (örneğin maaş haczi) her tahsil işlemi, öğrenildiği tarihten itibaren 30 günlük dava açma süresi içerisinde davaya konu edilebilir.
Haciz işlemleri ile mülkiyet hakkına doğrudan müdahale durumu söz konusu olduğundan, Danıştay kararlarında dava açma süresi yönünden farklı yorumlara gidilebildiği görülmüştür.
Belirtmek gerekir kı yukarıda bir sınıflandırma yapılmamıştır. Vergi mahkemelerinde sıklıkla dava konusu edilen işlemleri başlıklar halinde (küçük, usulü bilgiler vererek), somutlaştırılarak bilginize sunulmuştur.
Konu başlıklarını, özel esaslara alınma (kod listesi), sakatlık indirimi, ihbar ikramiyesi, tecil-terkin, mahsup- iade, haksız ve fazladan alınan vergilerin iadesi, Mahkeme kararının yerine getirilmemesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talepleri, arsam” birim değerlerinin belirlenmesine ilişkin kıymet takdir komisyonu kararı, hacizli malların satış ve kıymetlerinin takdirine ilişkin işlemler, teminatın paraya çevrileceği yolunda tesis edilen işlem, …şeklinde uzatabiliriz.
Anayasa’nın 125. maddesinde de ifade edildiği üzere idarenin her türlü eylem ve işlemi dava konusu edilebilir. Dolayısıyla vergi mevzuatından kaynaklanan her türlü kesin ve icrai işlemlere karşı yargı yolu açıktır.