Konu, 2577 sayılı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 1/1. bendinde de belirtildiği üzere, vergi mahkemelerinin görev alanına giren işlemlere karşı dava açılması, işlemin yürütülmesini durdurmaz. Ancak bu kuralın en önemli istisnası yine vergi mahkemelerinde görülen vergi ziyaı cezalı muhtelif vergi ve harç tarhiyatları ile vergiden bağışık ceza kesme işlemleridir. Yani tüm vergi/ceza ihbarnamelerine (iki no.lu vergi/ceza ihbarnameleri hariç), gümrük vergilerine ilişkin ek tahakkuk, tahakkuk ve ceza kararlarına (bunlara ilişkin Bölge Müdürlüğü kararları) karşı dava açılması durumunda söz konusu işlemlerin icrası kendiliğinden durur, takip ve tahsilat safhalarına geçilmez. Dolayısıyla bu işlemlere karşı açılan davalarda “Yürütmenin Durdurulması” isteminde bulunulması gerekmez.
Açıkçası bulunulmaması daha doğrudur. Çünkü, bu işlemlere karşı “Yürütmenin Durdurulması” isteminde bulunulursa, mahkemelerce, “Yürütmenin Durdurulması İstemi Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığı” karar verilir. Söz konusu karar taraflara tebliğe çıkarılır ve karara itiraz edilir ise dosya ilgili bölge idare mahkemesine gönderilir. Yargılama süresinin uzamaması, giderlerin artmaması ve mahkemelerin gereksiz yere meşgul edilmemesi açısından bu hususa büyük önem arz etmektedir.
Yukarıda anılan işlemler dışında kalan düzeltme-şikayet işlemleri, ödeme emri, haciz, mükellefiyet tesisi, özel esaslara alınma vb. işlemlerine karşı dava açılması, söz konusu işlemlerin icrasını durdurmaz. Bu işlemlere karşı açılan davalarda 2577 sayılı Kanunun 27. maddesinin 1/2. bendinde belirlenen şartların oluştuğu iddiasındaysanız yürütmenin durdurulması isteminde bulunmanız, müvekkilinizin yararına olacaktır.

İdare mahkemelerinden farklı olarak vergi mahkemelerinde açılan davalarda, yürütmenin durdurulması istemi harca tabi değildir.