Danıştay VDD Kurulu
Tarih    : 30.01.2019
Esas No : 2018/1085
Karar No  : 2019/41
VUK Md. 74
TAKDİR KOMİSYONUNUN KDV İNDİRİMLERİNİ REDDETME YETKİSİ 

Takdir Komisyonunun KDV İndirimlerini Reddetme Yetkisi

Takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirimlerini reddetme yetkisinin bulunduğu hk.

İstemin Özeti: 

Davacı adına, takdir komisyonu kararı uyarınca, 2007 yılının Aralık dönemi için re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmış, Vergi Mahkemesi kararıyla; davalı idarece, tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halinde re’sen takdir yoluna gidilebileceği, davacının ise sahte fatura düzenleyicisi olan firmalardan fatura temin ederek bu faturalarda yer alan katma değer vergilerini indirim konusu yaptığı belirtilmiş ise de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda yer alan düzenlemelere uygun bir şekilde davacının kaydettiği faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayanıp dayanmadığı,
ödemelerin ne şekilde yapıldığı, fatura içeriği emtianın, faaliyet konusuyla ilgili olup olmadığı gibi hususlar araştırılarak, eleştiri getirilen faturaların sahte olduğu hususunun ortaya konulması gerektiği, bu durumda, bu yönde her hangi bir araştırma yapılmaksızın, alt firmalar hakkında sahte fatura düzenledikleri yolunda tespit bulunduğu verisi ile yetinilerek matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilmesinde ve kendisine matrah, servet ve kıymet takdiri görevi verilmiş olan ve katma değer vergisi indirim reddi yetkisi bulunmayan takdir komisyonu kararı doğrultusunda yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır. Takdir Komisyonunun KDV İndirimlerini Reddetme Yetkisi Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 12.02.2018 tarih ve E:2016/2608, K.2018/1383 sayılı kararıyla; takdir komisyonu, bütün vergi türleri için matrah takdirine yetkili olup, aksi yönde herhangi bir kısıtlama olmadığı, vergi türleri bakımından matrahın nasıl hesaplanacağının, kendi özel kanunlarında düzenlenen “istisna”, “muafiyet”, “kanunen kabul edilmeyen gider”, “oran”, “indirim mekanizması” gibi çeşitli vergisel kurumlar ile belirlendiği, takdir komisyonlarının, matrahı belirlenecek verginin, özel kanununda yer alan yukarıda belirtilen konulara ilişkin düzenlemeleri esas alarak matrah takdir edeceği, önemli olan hususun, matrah takdiri için takdir komisyonuna sevkin yapıldığı sırada re’sen takdir nedeninin belli ve bunun takdir komisyonunca da biliniyor olması gerektiği,

Vergi Usul Kanunu’nun 74. maddesinde

de belirtildiği üzere takdir komisyonlarının takdir sebebinin bulunup bulunmadığını inceleme yetkisinin bulunmadığı, bu şartların yerine getirilmesi durumunda, takdir komisyonlarının, her türlü inceleme yetkisini haiz olduğu, incelemeyi kendileri yapabilecekleri gibi inceleme yetkisini haiz diğer şahıs ya da kurumlar tarafından yapılmış incelemeleri dikkate alarak da matrah takdir etmelerinde yasal bir engel bulunmadığı, ancak, davacı şirket hakkında düzenlenen 04.12.2009 tarih ve VDENR-2009 2086/73 sayılı vergi inceleme raporu ve eki tutanaktan,
5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’dan yararlanmak amacıyla 200.000,00 TL’nin 20.11.2009 tarihinde bankaya yatırılarak, 23.11.2009 tarihinde vergi dairesine beyanda bulunulduğu, beyan üzerine tahakkuk eden 10.000,00 TL’nin süresi içinde 24.11.2009 tarihinde ödendiği anlaşılmakla beraber söz konusu raporda; davacı hakkındaki inceleme yazısının 02.09.2009 tarihli olması nedeniyle vergi incelemesine başlanılmasıyla ilgili anılan Kanun’dan yararlanılmasına engel bir durum olmadığı ve davacı tarafından 2007 yılı hesap dönemi kayıtlarına intikal ettirilen
… İnşaat Limited Şirketine ait faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimleri için 5811 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanılması ve bu Kanun hükümlerinin yerine getirilmesi nedeniyle yapılacak bir işlemin bulunmadığı hususlarının belirtildiği, bu durumda, davacı şirketin, 5811 sayılı Kanun kapsamında beyanda bulunması nedeniyle mahsup hakkının olduğu yönündeki iddiasının değerlendirilmesi ve 5811 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 5. fıkrasında düzenlenen mahsup hakkından yararlanılmasına ilişkin şartların tamamının yerine getirilip getirilmediği de araştırılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Karar: 

Danıştay Dördüncü Dairesi’nin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle; davalının temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin ısrar kararının bozulmasına, 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oyçokluğuyla karar verildi(*).

(*)         KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz. Takdir Komisyonunun KDV İndirimlerini Reddetme Yetkisi