
Mükellef haklarının gelişimi ile demokratik gelişme arasında yakın ilişki mevcuttur. Ülkenin demokratikleşme seviyesi geliştikçe mükellef hakları açısından önemli kazanımlar söz konusu olmaktadır. Bunlardan birincisi, mükellef haklarının ayrı yasal düzenlemeler ile yasal düzeyde koruma altına alınmasıdır. Yasal koruma altına alınan hakların uygulanmasının garanti altına alınmasına yönelik olarak, öncelikle gelir idareleri bünyesinde etkin şikâyet değerlendirme ve çözüm mekanizmaları oluşturulmaktadır. Bu mekanizmalara ilave olarak, yasalarla sağlanan mükellef haklarının ve şikâyet değerlendirme mekanizmalarının etkinliğini değerlendirmek ve mükelleflerin idarenin hizmetleri ile ilgili sorunlarına çözüm bulmak amacıyla ayrıca “vergi mükellefi ombudsmanlığı” türü yapılar geliştirilmiştir. Çalışmanın önceki bölümlerinde bu tür yapılara ilişkin ayrıntılı bilgi verilmiştir. Söz konusu bilgiler çerçevesinde vergi mükellefi ombudsmanlığı türü yapılar ile ilgili olarak şu sonuçlara ulaşmak mümkündür:
Vergi mükellefi ombudsmanlığı mükellef haklarının bağımsız ve tarafsız bir şekilde korunması açısından ileri ve yenilikçi bir aşamaya tekabül etmektedir. Ülkelerin demokrasi düzeyi arttıkça bu tür yapılanmaların gündeme gelmesini beklemek mümkündür. Bu tür müesseseler gündeme gelmeye başlamışsa daha ileri demokrasi yolunda ilerlediğini söylemek de yanlış olmayacaktır.
Vergi mükellefi ombudsmanlığı, gelir idaresi ile mükellef arasındaki ilişkiler sırasında ortaya çıkan sorunların niza yoluyla değil; uzlaşma yoluyla ve daha az maliyetli şekilde çözümünü önceliklendirmektedir. Bu açıdan gerek idare gerek mükellef açısından önemli kazanımları ifade etmektedir.
Günlük uygulamaya ilişkin iş ve işlemlerin yoğunluğu nedeniyle, hizmet sunumundaki sistematik sorunların tespitine yeterince zaman ayıramayan gelir idareleri için vergi mükellefi ombudsmanlığı idarenin dışından, bağımsız ve tarafsız bir göz olarak yapıcı eleştiriler ortaya koyabilecek bir yapı olarak önem kazanmaktadır.
Mükellefin haklarının korunması açısından sağladığı katkı nedeniyle, mükellefin devlete ve kamu kurumlarına olan güvenini artırması, bu kapsamda vergilemeye gönüllü uyum kapasitesini yükseltmesi söz konusu olabilecektir. Gelir idarelerinin hizmet sunumunda şeffaflık ve hesap verebilirliği artırarak, gelir idarelerinin hizmet kalitesini yükseltmeye imkân sağlayabilecektir.
Vergi Mükellefi Ombudsmanlığı türü yapıların yukarıda sıralanan türden faydalar sağlayabilmesi açısından, ilgili ülkedeki demokratik kültür seviyesi ve kurumlar arasındaki ilişkilerin kalitesi büyük önem arz etmektedir. Vergi mükellefi ombudsmanı veya hakemi ile idarenin kendilerine çizilmiş görev ve yetki alanı içinde kalmaları ve birbirlerinin kararlarına saygı göstermesi sistemin sağlıklı işleyişi açısından hayati önemi haizdir. Birleşik Krallık örneğinde 1993 yılında kurulmuş olan Hakemlik Ofisinin, kuruluşundan itibaren Gelir İdaresine yaptığı tavsiyelerin tamamının kabul görmüş olması kurumsal kültür gelişmişliğinin önemli bir göstergesidir.
Aksi durumda, sorunlara çözüm için oluşturulan yapının kendisinin bir sorun alanı haline gelmesi riski söz konusu olabilecektir.